Hayatın en güzel anlamıdır paylaşmak...

Zamanı..Dostluğunu...Gülümsemeni...Evini..Sevgini..Bilgini..Fikirlerini...Emeklerini...

Paylaşmak gerek hesap kitap yapmadan, egolara yenik düşmeden, herhangi bir karşılık düşünmeden paylaşmak gerek...

çünkü paylaştıkça çoğalacaktır Sevgiler..!

18 Şubat 2011

Zeytine Devam....

Zeytinli sepetten sonra, zeytinli perde:))






 Mutfak dolapları beyaz lake ve seramikleri de siyah. Bu tip durumlarda biliyorsunuz son zamanlarda moda siyah-beyaz-kırmızı uyumu!!!! Ama ben bu  üçlüyü dekorasyonda pek sevmiyorum. Mutfak yeni, onu değiştiremeyeceğime göre şu siyah beyaz soğuk görüntüyü kırmam gerekiyordu. Mutfağa raf ekletip siyah seramikleri azalttım ama devamında perde masa ne olacaktı onu hala bilmiyordum ki geçen yıl paşabahçeden aldığım minik sosluk imdadıma yetişti. Rafa koymak için ıvır zıvır ararken onu gördüm ve tamam dedim mutfak zeytinli olmalı ve beyazı yeşille renklendirmeliyim .







 Hemen internetten zeytinli peçete siparişi verip, sepeti boyadım. Daha önce yaptığım zeytinli sepeti hatırlıyorsunuzdur, ondan bahsediyorum.




Sonra mutfağı çok boğmayacak bir desende duvar kağıdı aramaya başladım. Aslında zeytinli peçeteme çok benzeyen duvar kağıdı bile buldum ama mutfak çok büyük olmadığı  için gözü yorar diye düşündüm ve kırık beyaz üzerinde zeytin ağacına benzeyen desen olan bir duvar kağıdını seçtim.




Ardından bu  konsepte ancak bambu beyaz masa olur deyip, masa avına çıktım. Neyseki masa beni çok zorlamadan hemen buldum. Bir de yaz sonu olduğu için bunlarda % 40 indirim yapmışlardı,  hemen aldım tabi.





Sonra işin en zor kısmı başladı. Yeşil beyaz minik kareli kumaş bulmak. Perdecilerdeki ithal kumaş kartelalarında böyle ekoseli kumaş çok fazla var  $ ve £ üzerinden , çok pahalı. Gerçi ben ona da razıydım ama  benim istediğim model için yumuşak bir kumaş lazımdı ve onlar çok kalın ve sert düşüyordu.  Herhalde 20-30 mağaza gezdim, perdecisinden nevresimcisine kadar. Ve en sonunda ihraç  fazlası artık kumaş satan bir yer buldum. Tek ekoseli kumaşı bu yeşil beyazdı biliyor musunuz? Hem de metresi 4 TL. Kaptım tabi hemen, sonra tülüydü ponponuydu beyaz kumaşıydı derken hepsini hallettim.




Üstteki yeşil fon kolaydı, ponponları kumaşın üç kenarına makineyle dik oldu da bitti.  Ama kafamda tasarladığım tülü de  patchwork dikişiyle  elimde yaptım. Sonra kestiğim peçeteleri kumaşa bir güzel yapıştırdım . Perde bitti ama esas problem o zaman başladı. Beyaz rustiği kolayca buldum ama tülü asmak için kullandığım şeyin adı yaylı brizmiş, o zaman öğrendim bunu. İlk evlendiğim de yani 12 yıl önce:)) benim mutfağımda böyle brize asılı beyaz dantel tül vardı. O zamanlar YKM kumaşda satardı ve çok orjinal şeyler olurdu, ordan almıştım. Sonra tabi çok farklı tüller kullandım ve  ben bu brizleri arkadaşıma verdim Nerden biliim, yaylı beyaz brizin karaborsa olduğunu:)) satıcılar o çok eski bulamazsınız demelerine rağmen onu da buldum. 




Evimde en çok mutfakla uğraştım ama benim gibi mutfakta vakit geçirmeye seven birisi olduğumdan gözümü gönlümü açan bir görüntü olmalıydı ve çok uğraşsam da ben bunu başardım:)) En keyifli tarafı da ne biliyor musunuz? Ben tasarladım, ben yaptım ve ben kullanıyorum!!!!!!

Aslında bu yazıyı 19 Kasım' da yazmışım. Ama son üç ay bayağı yoğun geçtiği için , yazı bugüne kısmetmiş:))